Üniversitede okuduğum şehirden trenle ailemi ziyaret etmek ve eğitimime devam etmek için memleketime gidiyorum. O zamanlar en mantıklı seyahat seçenekleri bu uzun tren yolculuklarıydı. Harika birSilivrili maiyetiyle karşı koltuklara oturdum. Karşımda iki arkadaş duruyor. Birkaç saatlik sessizlikten sonra onunla her zamanki yolcu sohbetinde konuşmaya başladım. Geç olmuştu, herkes uyuyordu ve arabaların arasında sigara içmek için dışarı çıktık. Yaz zamanıydı. Konyakları var. Bana teklif ettiler ama ben istemedim. Son sigarayı içmek için arabaların arasındaki balkona gittiğimizde reddetmedim ve şişeyi elimden aldım. Şişelerimizi değiş tokuş ettik, sohbet ettik ve keyifli bir yolculuk geçirdik. O kadar mutluyduk ki, çocuklara dönüp “Şimdi sevişirsek yolculuk çok kolay olacak” dediğimde şok oldular. Bu rezervasyonları o kadar beğendim ki eskort Silivri Hanım‘ı üzerlerine koyup suratlarını kızartıp burada eğlenmek istedim. Onlara iltifat ettim, güzel olduklarını söyledim ve enstrümanlarının modasını tekrarladım. Zamanla çekinceleri azaldı. Benim için seks herkesin her an yapabileceği bir aktivite. Üniversite hayatım her gün yeni cinsel deneyimler yaşamakla geçti ve bu beni çok mutlu etti. Cinsiyet anlayışımda bir sakınca görmüyorum. Bu kolaylıkla, çıkan iki arkadaşa kimin daha büyük olduğunu sordum. Aralarında geçen tatlı bir alışverişin ardından deneyimlerini paylaşmalarını istedim. Aslında bunlardan biri bamyadan daha iyi olsa bile diğer araç kesinlikle ilk beşimdedir. Aldım ve diğer adamı öpmeye ve vagonların arasındaki aletini okşamaya başladım. Bu şekilde birkaç dakika sonra göğüslerimi açtım, sütyenimi çıkardım ve takdim ettim. Aslında bir kadının göğüslerini yalamasından daha güzel bir şey varsa o da kesinlikle aynı anda iki erkeğe göğüslerini göstermesidir. Aksiyonu daha fazla uzatamam. Sıkıcı bir tren yolculuğunda birdenbire iki koca oğlanla baş başa kaldım. Hemen mini şortumu giydim ve Silivri deneyimime karşılık vermek için koca şişko çocuğa gey olduğumu söyledim. İç çamaşırı giymediğime şaşırmıştı. Gün doğumuna kadar tünelden tünele giden bir vagondaki aptallara benziyoruz.